“Düne geri dönemem, çünkü o zaman farklı bir insandım.”

Satürn döngümün birinci yılında Dharma Karma Astroloji’yle (ilk ve en ağır kayıpları yaşarken) tanıştım. Şans eseri yollarımızın kesişmesi, beni önceden hiç inanmadığım bir bilgi denizi ile tanışmama vesile oldu. Hem acılarımla ve korkularımla barışarak kendimi yeniden var etmeyi hem de ilerleyen yaşantımda potansiyelimi nasıl değerlendirmem gerektiğini öğrendiğim ve benim için paha biçilemez olan bir yolculuktu. Şimdi dönüp baktığımda aynı resmi çok farklı duygularla anımsıyorum. Herkese kendi yolcuğunda iyi “Şans”lar diliyorum.

SN, 32, erkek.

Satürn Beni Neden Yoruyorsun?

Yunan Mitolojisinde Zaman Tanrısı Satürn (Kronos) karmanın efendisidir ve tüm ölümlülere ‘’Ne ekersen onu biçersin’’ atasözünü hatırlatır. Sorumluluk, disiplin, kısıtlama, konsantrasyon ve sınırlandırma gibi temaları önümüze getirerek bizi karmik ve dharmik sınavlara tabii tutarak kaderimizde ulaşmamız gereken noktalara götürür. Dışarıdan onay beklemeden yaşamımızdaki görevlerimizi, eksik olduğumuz yönlerimizi ve kendimizi geliştireceğimiz yerleri gösterir. Bunlarla yüzleşmek zordur, kafamızı öbür tarafa çevirmeyi tercih ederiz bazen. İşte o noktada Satürn kaçmak istediğimiz gerçek ile bizi yüzleştirir. Horoskopta dokunduğu her yerde yavaşlama, duraklama ve zorlama görülür. Karma hesabımızın envanteri olan Satürn, bizi bedel ödetmeden bırakmaz.

Alice Harikalar Diyarında

Böyle anlatınca içiniz karardı değil mi? Ne yazık ki bunlar gelişmemiz, olgunlaşmamız için şart. Öğrenmek istemediğimiz şeyleri evren bize zorla öğretir. Satürn döngüsünü nasıl anlatacağımı düşünürken hep Alice Harikalar Diyarı gelir aklıma. Hikayeyi bilirsiniz: Bir gün Alice bahçedeyken bir tavşan görür. Tavşanı takip eden Alice tavşanın deliğinden düşer ve hiç bilmediği bir dünyaya girer. Bu romanın ikincil okuması aslında bir çocuğun ergenliğe adım atmasıdır. Benliğinin gizli yanlarını keşfeden, aniden büyüyüp küçülebilen bir bedenle otorite figürlerinin hepsine savaş açan ve çevresindekileri anlamaya çalışan sevgili Alice… Evinden uzaklaşan, yetişkinler dünyasına giren Alice, artık karşısına çıkan sorunları kendi çözmelidir. Aslında Satürn döngüsü size bu deneyimleri yaşatır.

Satürn Döngüleri: Sınırlarını Öğrenmeden Aşamazsın

Her insan Satürn döngüsünü ortalama 29 yılda bir yaşar. 90 yaşına kadar yaşadığınızı varsayalım, ilk Satürn dönüşü 28-29 yaşlarında, ikincisi 59-60 yaşlarında ve üçüncü sırada 89-90 yaşlarında gerçekleşir. Bu 29 yıllık Satürn döngülerinin her birinin temalarını anlamak, Satürn ile uyumlu bir amaca yönelik yaşamı nasıl yaşayacağımıza dair kronolojik bir müfredat sunar. Önemli olan bu müfredatı iyi anlayıp ondan gerekli dersleri çıkarabilmektir.

Karmik kalıtsal yeteneklerinizi disipline etmek ancak üç temel dönem benlik duygusuyla evrimleşmeyi gerektirir:

1) Yaş 0-29: Geçici benlik duygusunun gelişimi.

2) Yaş 30-59: Bireysel benlik duygusunun gelişimi.

3) Yaş 60-89: Meditatif benlik duygusunun gelişimi.

Şimdi kendinize şunu sorun: “Hangi Satürn döngüsü içerisindeyim? Önümüzdeki yıllarda beni bekleyen Satürn meydan okumalarına nasıl daha iyi hazırlanabilirim?”

1988-1990 doğumlular: Büyümeye hazır mısınız? Yetişkinlik eşiğine hoşgeldiniz. Siz ilk Satürn döngünüzü yaşarken gerçekten Harikalar Diyarı’nda gibi hissedebilirsiniz. Sosyal ve ailevi koşullara karşı bugüne kadarki devrimci tepkileriniz değişecek. Şimdiye dek her şeye gücünüzün yeteceğini düşünüyordunuz ama birkaç yıl sonra en çok kullandığınız kelime “Hayırlısı” olacak. Karşınıza çıkan sorunlarda çevrenizi suçlamayı bırakıp, sorunu “sizin” nasıl çözebileceğinizi düşünme zamanı! Bazı arkadaşlarınızı hayatınızdan çıkaracaksınız, kötü alışkanlıkların sonuçlarıyla karşılaşacaksınız, muhtemelen uzun dönemli ilişkinizde de tamam mı devam mı kararı alacaksınız. Ne yaparsanız yapın, bilinçsiz koşullanmaya dayanan her kararınız, her adımınız size acı verecek. İçinde bulunduğunuz durumla ilgili sorumluluk alın ve harekete geçin.

1959-1961 doğumlular: Olgunluğa bir adım daha. Tam “ben artık düzenimi kurdum, oh!” derken sizi daha bilge yapacak sınavlarla karşılaşacaksınız. Bütünüyle yeni, daha cana yakın bir yaşam amacına doğru ilerleyeceksiniz. Uzun zamandır iyi gitmediğini bildiğiniz bir ilişki mi var, artık yaşam sevincinizi yok eden bir işte mi çalışıyorsunuz, bulunduğunuz ülke artık size keyif vermiyor mu?

Aralık 2017’deki konuşmamızın en önemli noktası bence ‘çok önemli bir döneme giriyorsun ve öncesinde bana ulaşman gerçekten büyük şans’. Ben üç yıldır yurtdışında yaşıyorum ve çalışıyorum; iki farklı ülkede çalıştım ve koşullar hep benim kontrolüm dışında gelişse de hep daha iyiye gitti. Yıldız haritasındaki en önemli nokta önümüzdeki 4 yıl içerisinde sınanacağım ve bu yılın (2018) kariyer yılı olacağıydı.

Yılın ilk 3 ayı çok yoğun ve yıpratıcı geçti iş yerinde ve bu yüzden Nisan ayında – pek de ihtimal vermeden – başka bir ülkede, hayalimdeki şirkette işe başvurdum ve kabul edildim! Yıldız haritasında ‘Haziran-Ağustos dönemi 2016 Kasım-Aralık’ın tekrar olacak’ deniyordu. O dönem benim ülke ve iş değiştirdiğim bir dönemdi ve şimdi de yeni iş ve ülke değişikliği Haziran ortası-sonu olacak. Bunlar hiç aklımda olmayan şeylerken tek tek olmasının o seanstaki bir tavsiye ile ilgisi var: Satürn döngüsündesin,‘hayat seni zorlamadıkça bir şeyleri değiştirmiyorsun. Şimdi hayat seni zorluyor. Değişime açık ol.’

Bu sayede adım atmaktan ve birşeyleri değiştirmekten korkmadım ve sayesinde çok başarılı bir kariyer adımı atıyorum! Bu dönemi nasıl yöneteceğim ile ilgili tavsiyeler şimdiden çok işime yaradı.

EP, 28, erkek

İşleyen demir ışıldar sevgili dostlar, 30 yaşında Satürn’ün size bıraktığı hediye dersi hatırlayın… Ne yapmayı öğrenmiştiniz ve son zamanlarda neleri yapmayı ihmal ettiniz? Bence değişimi siz başlatın çünkü biliyorsunuz ki Satürn erteleyenleri harekete geçiren ve değişime direnenleri başını duvardan duvara vurarak oturduğu koltuktan kaldıran bir etkiye sahip. Ben olsam ilkini seçerim.  Alice Harikalar Diyarında’nın yazarı Lewis Carroll’un dediği gibi Satürn döngüsünden sonra farklı bir insan olacaksınız, o yüzden özdisiplinle bu süreci olabildiğince deneyim elde ederek atlatmalı ve yeni kendimizi kucaklamalıyız.

Karma Astroloji ve Satürn

Burada Oğuzhan Ceyhan’ın harika yazısının bir bölümünü paylaşmadan geçemeyeceğim:

“Satürn zamanın yöneticisidir, yeniden doğumun neden gerçekleştiğini gösterir. Bu dünyaya bu konuda gelişmek ve düzelmek için yeniden geldiğimize göre, Satürn’ün konumu gelişeceğimiz ve zafer kazanacağımız özelliklere işaret eder. Eğer iyi bir samskara (kişilik) ile doğmuş isek karma hesabımızı düzeltmek için çok yol alabiliriz. Fakat bütün kişiliklerin altında insanın doğası (prakriti) vardır. Satürn karakterimizdeki zayıflıkları bulur ve onu gözler önüne serer, bu da kendi doğamızın limitlerini yaşamamıza sebep olur. Kendimizi tanımamız Satürn’ün bize ne kadar etki ettiği ile doğru orantılıdır. Bu da ahamkara (ego) mıza bağlıdır. Size doğal olarak gelen negatif tepkilerden ve düşüncelerden ne ölçüde kurtulursanız, Satürn’ün üzerinizdeki etkisini o ölçüde azaltmış olursunuz. Sanskritte dendiği gibi “Svabhavo vijayati iti shauryam” yani “Gerçek kahramanlık kendinizi yenerek gerçekleşir.”

Ancak sürekli kendi doğamız ile savaşmak, onu kontrol altına almak zordur, tabii eğer ölümsüzlük, nirvana, en üst farkındalık mertebesinde değilseniz. Kendi doğamızı değiştirmek kaderimizi değiştirmek demektir, o da beynimizdeki genler ve kromozomlar ile kontrol edilen kimyaları değiştirmek yolu ile gerçekleşir, bu ise oldukça zordur. Yine de umutsuzluğa kapılmamak lazım, zira herkesin içindeki tanrıyı keşfetmesi mümkündür, ancak bu bazılarında çok uzun zaman alır- bir doğumdan diğerine sürükleyebilir.

Özet olarak, Satürn’ün dersleri zordur fakat olgunlaşmamız için çok önemlidir. Satürn’ün getirdiği sınırlar aslında algılamamızın sınırlarıdır zira bu sınırlar önceki hayatımızdan taşıdığımız bazı zayıflıkların olayları algılamamızı etkilemesidir. Satürn bize evrendeki her şeyin temelinin denge olduğunu öğretir. Evrenden aldığımız her şey için bir bedel öderiz. Satürn ile ne hak ediyorsak, onu alırız. Satürn’ün en önemli ödülü ise getirdiği korku ve illüzyondan kurtulmamızdır. Bu yolda en büyük yardımcı kendimizi tanımak ve yaptığımız hareketlere sahip çıkmaktır.

[email protected]