Sıkı Dharma Takipçileri hatırlayacaktır, birkaç ay önce “NASA asteroid yok etme simülasyonu yapıyor, inşallah bunu da görmeyiz” demiştim. Hatırlayanlar? Görecek gibiyiz canım Dharmaseverler!

Ben NASA’nın yaptıklarını yakinen takip edip, bir bit yeniği olduğunu düşündüğüm şeyleri de Instagram hikayelerimde sizinle paylaşıyorum malum. İçgüdülerim beni yine yanıltmamış. Sizinle tanıştırmak istediğim tatlı mı tatlı bir arkadaş var Apophis:

Wikipedia der ki 99942  Apophis, 19 Haziran 2004’te R. A. Tucker, D. J. Tholen ve F. Bernardi tarafından Kitt Peak‘de keşfedilen, Aten sınıfı Dünya’ya yakın bir yörüngesi bulunan bir meteorittirMısır kötülük tanrısı Apophis‘in ismini taşır. NASA tarafından yapılan dikkatli ölçümlerle 2029 ve 2036 yıllarında dünyamızın çok yakınından geçeceği tespit edilmiştir. 13 Nisan 2029’da Dünya’nın 300.000 kilometre yakınından geçerek Apollo sınıfı olacak, 2036 yılında ise 30-40 bin kilometre yakınından geçecektir. 7 Ekim 2009 tarihinde yapılan hesaplamalara göre 13 Nisan 2036 yılında Dünya’ya çarpma olasılığı 250.000’de 1’dir. Bir başka olası çarpışma tarihi ise 2037’dir. Bu tarihte Dünya’ya çarpma olasılığı 12,3 milyonda 1 olarak belirlenmiştir.

2029’da kadri 3.1 kadar parlak olacak, yani kırsal alanlardan ve daha karanlık banliyö bölgelerinden çıplak gözle, çoğu yerden de teleskopla görülebilecek. Avrupa, Afrika ve Batı Asya’dan görülebilecek. Yaklaşım sırasında, Dünya, yarı ana ekseni 0.92 AU olan Aten sınıfı bir yörüngeden, yarı ana ekseni 1.1 AU olan bir Apollo sınıfı yörüngeye geçecek.

Apophis

Belki hatırlarsınız 4 kişiyi vahşice katleden Nikko Jenkins diye bir manyak vardı, buna gerekçe olarak Apophis’i öne sürmüştü. Mısır Tanrısının kendisine emir verdiğini ve buna binaen cinayetleri işlediğini söyleyen Nikko Jenkins, kız kardeşini de vahşice öldürmüştü.

Mısır’da Apep, ya da Apophis, Nil Nehri’nde yaşayan güneş tanrısı Ra’yı ya da Güneş’i yutmak için bekleyen devasa yılandır. Apophis, avın yanı sıra savaşın tanrıçası olan Neith’in çocuğudur. Efsanesinin bazı ifadelerinde Apophis, Ra sahneye çıktığında kenara itilen eski bir güneş tanrısıydı. Ra ve Apophis bu yüzden sürekli savaşıyorlardı, çünkü Apophis, Ra’nın her gün şafak getirme görevinde başarılı olmasını istemiyordu. Ra’yı durdurmayı başarırsa, Güneş doğmaz ve dünya yok olurdu

Şimdi burada güneşi karartma semboliği çok ama çok önemli. Güney Afrikalı bilim insanları, bilimkurgu filmlerini aratmayacak yeni bir plan düşünüyor. Su kıtlığı riskini 2100 yılından önce yüzde 90 oranında azaltacağı düşünülen plan, Environmental Research Letters isimli akademik dergide yayımlandı. Cape Town Üniversitesi’nde görevli bilim insanları bu planla kentin üzerindeki atmosfere büyük miktarda kükürt dioksit gazı salmayı ve Güneş’i kalıcı olarak “karartarak” su kaynaklarını korumayı amaçlıyor.

Independent Türkçe’nin Gizmodo’dan aktardığı habere göre Jeff Bezos’un kurduğu Amazon, ABD Ulusal Atmosfer Araştırma Merkezi ve kâr amacı gütmeyen jeomühendislik kuruluşu SilverLing ile işbirliğine gitti. Amazon, ABD Ulusal Atmosfer Araştırma Merkezi ve SilverLing işbirliğinde, Güneş ışınlarının bir kısmının engellenmesi halinde Dünya’nın bu durumdan nasıl etkileneceğini öngören bir simülasyon ortaya çıkarıldı.

Matrix filmlerini hatırladınız mı? Güneş’i karartmanın sonu hiç iyi olmuyordu.

2029 Nasıl Bir Yıl?!

2029 zaten baştan aşağı sorunlu bir yıl. Üç tanesi Oğlak-Yengeç kaspında, üç tanesi Yay-İkizler kaspında toplam 6 tutulma olacak. En son ne zaman bir yıl içinde 6 tutulma olmuştu biliyor musunuz? 2020! Siz konuyu anladınız bence. Artık 2029’da salgından mı kırılırız, susuzluk ve kıtlıktan mı bayılırız durup düşünmek bile istemiyorum. Ancak Apophis’in geçişiyle hem kişisel olarak karanlık yanlarımızın daha fazla ortaya çıkacağı hem de yukarıda belirttiğim Güneş’i karartma deneylerinin gerçekleşmeye yaklaşacağı kesin. Ben henüz 2020’yi atlatamadım dostlar 😀

Elbette saati tam görülecek yerlere göre hesaplayamıyoruz ancak 13 Nisan 2029’a bir bakalım.

Görüldüğü gibi Apophis geçişi, 24 Derece Koç’taki yeniaydan sadece birkaç saat sonra gerçekleşecek. Mars’ın ise retroda olması oldukça dikkat çekici.

Önce Yeniayı inceleyelim. Yeniay Acamar sabit yıldızında. Neyse ki olumsuz bir yıldız değil. 29 derecedeki Venüs yeniaya eşlik ederken beklenmeyen bir krize yani Apophis’e karşı bilim insanlarının birlikte çalışacağını gösteriyor. Foramen’deki Jüpiter ise karşıt yani beklenmeyen bir talihsizlik sonucu ufak tefek enkazların, zararların gerçekleşeceği öngörülebilir. Peki tutulmanın yöneticisi Mars ne yapıyor? Retroda! Buyrun bakalım. Hem de tam yeniay ASC’nin tepesinde. Diyebilirim ki Apophis bodoslama Dünya’ya çarpmayacak ancak bu demek değil ki bize hiç zarar vermeyecek.

Eridanus’un Mitolojisi ile Apophis’i Beraber Okumak

Acamar yıldızı Eridanus Takımyıldızındadır. İlim ve ilim sevgisi, yolculuk ve değişiklik, bir makam konumu, ancak özellikle denizde kaza ve boğulma tehlikesi verir. Bu takımyıldız yağmura işaret ediyor. Modern astrologlar, takımyıldızın bilgi ve bilim sevgisi verdiğini iddia etse de klasik astrolojide bu iddianın hiçbir desteği yoktur. Ancak Eridanus, nehirler ve akarsularla ilgili olayları gösterir.

Yunan mitolojisinde babası Tanrı Apollo’dan büyük bir ısrarla Güneş arabasını alan Phaethon, “arabayı kullanmak için oldukça acemidir. Buna rağmen arabayla oldukça uzaklara ve yükseklere doğru yol almaya başlar. Doğu ufkunda öyle bir yere gelir ki, burası gök kubbenin en tepesidir. Arabasıyla gökyüzünün bir ucundan diğer ucuna büyük bir çizgi çizmeye başlar. Bu çizgi gökyüzünde Samanyolu olarak anılmaya başlar. Bu sırada Dünya yüzeyi soğumaya başlar, çünkü araba çok uzaklara gitmiştir. Bunun üzerine arabanın atları hızla Dünya’ya doğru yol almaya başlar. Dünya üzerinde Afrika semalarından geçerken arkalarında bıraktıkları yerler kavrulur. Nehirler, göller ve tüm su kaynakları kurur. Büyük bir çöl oluşur. Asıl tehlike Phaethon’u ileride beklemektedir. Phaethon bir anda büyük akrebi (Scorpio) görür. Akrep güçlü kuyruğuyla arabada başı çeken atı sokar. Araba eskisinden daha hızlı bir şekilde gitmeye başlar. Tüm bu olanlardan sonra Phaethon babasını kendisini caydırmaya çalışma isteğinin haklılığını anlar. Baş tanrı Zeus tüm olan bitenin farkındadır. Çevreye daha fazla zarar gelmemesi için bir yıldırım yollayarak Phaeton’u öldürür ve vücudu dünyaya doğru düşmeye başlar. Arabanın atları ahırlarına geri dönerler. Phaethon’un vücudu Eridanus nehrine düşer ve dibe doğru batar.”

Göktaşının geçişi kesinlikle bilimsel ilerlememizde büyük yol katetmemizi sağlayacak. Ancak hem Eridanus’un hem de Apophis’in mitolojisi nehirler ve akarsularla ilgili büyük sorunlar yaşayacağımızı, susuzluğun gerçek bir probleme dönüşeceğini, bazı coğrafyalarda ise sağanak yağışlarla ve fırtınalarla savaşılacağını, hatta büyük bir deniz kazasının da olası olduğunu gösteriyor. Göktaşı geçişinin Afrika, Avrupa ve Batı Asya’dan görüleceğini düşünürsek büyük su sorunlarının buralarda yaşanacağını da anlayabileceğiz. Mısır mitolojisindeki büyük yılan ve Yunan mitolojisindeki akrep benzer sembolikler olup, beklenmeyen sorunların baş göstereceğini ve ölüm olasılığını simgeler.

2029’da Başak’taki Mars Retrosu

14 Şubat-5 Mayıs 2029 arasında gerçekleşecek Mars retrosu hem kişisel hem de küresel anlamda oldukça riskli olacak. Mars retrosu yıkıcılığı ile ünlü 13˚ Terazi Algorab sabit yıldızında başlayacak. 7 Nisan’da Başak’ta gerilemeye devam edecek yani etkisini iyiden iyiye hissettirecek. Orada Apophis geliyorum diyecek. Mars’ın o geçerken Markeb’te retro oluşu, meteoritin geçişinde sorunlar olacağını, ancak bu sorunlar sayesinde bilim insanlarının üstünde çalışacağı pek çok veri ortaya çıkacağını da gösteriyor. Kısaca Avrupa, Afrika ve Batı Asya’da olanlar olacak, sonrasında bilim insanları da bunları adlandırıp Apophis’in bir dahaki geçişini anlamlandırmak için kullanacaklar.

Dünya gündeminde neler olabilir?

Ben bunu bir astrolog olarak Mars retrosu dönemine bütüncül şekilde bakarak kehanet yapacağım: gemi kazaları, susuzluk, su sorununu çözmek için Güneş’in karartılması, ancak bu sırada beklenmeyen sorunların çıkması, diğer coğrafyalarda ise sağanak yağış ve fırtınalarla savaşılacağı, hatta büyük bir deniz kazası, yukarıda saydığım coğrafyalarda önemli liderlerin vefatı, askeri darbeler, yine bu coğrafyalarda (ki ülkemizi de kapsıyor) ekonomik büyük sorunlar, yardım paketleri karşılığı kemer sıkma politikaları uygulanması, İran, Kuzey Kore gibi bir ülkenin nükleer naneler yemesi sonucu yaşanacak felaketin ucundan dönmek, seri katillerin sayısında artış, hem toplumsal hem de kişisel şiddette artış gibi durumlar söz konusu olacaktır.

Peki 2036’da ne olur derseniz… O da bir başka yazının konusu 😉

 

 

 

[email protected]

One Responses

  • Özge Akı

    Of of of nasıl bir dönemde doğmuşuz tanrım.. Ne güzel olurdu şöyle 60 larda doğup şu yılları yaşamadan göçüp gitseydik 😊😊

    Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir