Mısır’ı iki kez ziyaret ettim ve her defasında tarihine ve tarihi miraslarına hayran kaldım. O yüzden hakkında sık sık araştırma yapıyorum. Malum önümüzdeki 50 yıl kadınların ve kadın liderlerin yükselişinin olduğu bir süreç. Ben de Mısır’ın en eski kadın lideri hakkında yazayım dedim. Herkes Nefertiti’nin ismini bilir ancak Mısır’ın ilk kadın hükümdarı olan firavun Sobekneferu.

Kardeşi ve kocası olan olduğu sanılan IV. Amenemhat’ın ölümünden sonra tahta Sobekneferu geçti. Saltanatı sadece dört yıl sürmesine rağmen, kraliyet unvanını benimseyen ve eski Mısır krallarının papirüs üzerine yazılmış bir kaydı olan Torino Kral Listesi’ne kaydedilen bilinen ilk kadın hükümdardı. Hükümdarlığının bitişi, Mısır Orta Krallığı’nın On İkinci Hanedanlığının (M.Ö. 2055 – 1650) sonunu işaret ediyor.

Tahta nasıl ve neden onun çıktığını bilmiyoruz, ancak IV. Amenemhat öldükten sonra başka bir erkek varisin yokluğunda bir sonraki firavun olarak öne sürüldüğü varsayılıyor. III. Amenenhat ile olan ilişkisi, bir yönetici olarak meşruiyetini savunmasına yardımcı olmuş sanıyorum.

İkinci Dünya Savaşı’nda kaybolan Kraliçe Sobekneferu’nun büstünün 1914 tarihli fotoğrafı (Fotoğraf: Wikimedia Commons)

Firavun olduğunda Sobekneferu, firavunlar tarafından kullanılan beş isimden oluşan geleneksel adlandırma kuralı olan tam kraliyet ünvanını benimsedi. İlk isim olarak güç, doğurganlık ve askeri hünerle ilişkilendirilen timsah başlı tanrı Sobek’in ismini seçti.

Diğer Kadın Hükümdarlar

Hatshepsut (yaklaşık M.Ö. 1507 – 1458), Sobekneferu’dan sonra ikinci kadın firavundu. Kocasının oğlu ve varisi için naip olarak başladı ve bir süre sonra tam kraliyet unvanını aldı. 21 yıl süren saltanatı ile Mısır’da barışı koruyan ve son ebedi istirahatinin babası I. Thutmose’a daha yakın olması için Krallar Vadisi‘ne bir uzantı inşa etti. O dönem bir kadın yönetici için eşi benzeri görülmemiş bir güce sahipti.

Kendisi firavun olmasa da Nefertiti’nin (yaklaşık MÖ 1370 – 1330) adı, eş ve kraliçe olarak benzersiz bir şekilde etkili bir role sahip olduğu için devam etti. Tarihçiler, Nefertiti’nin Akhenaten’in dini ve kültürel hareketinin önemli bir savunucusu olduğunu yazdı. Kocası erili temsil ederken o Aten’in dişil yönünü temsil ediyordu ve her ikisi de Aten ile Mısır halkı arasında bir köprü görevi görüyordu.

Kaynak: Wikipedia

[email protected]